Fiber veya fiberglas olarak adlandırılan malzeme, cam elyafı bazlıdır ve reçine ile sertleştirilmiştir. Liflerden oluşan kompozit yapısı sayesinde sağlamlık sağlar. İngilizce kısalması olarak GRP olarak da duymuş olabilirsiniz. GRP, camla güçlendirilmiş plastik anlamına gelir. Dünya piyasasında, seri üretim olarak satılan teknelerin ve markaların hepsi fiber bazlı yapılmaktadır. Fiber, fazla bakım gerektirmeyen bir malzemedir.
Fiberglas, temel yapı malzemesinin, reçine ile birleştirilmesi sonucu oldukça sağlam kompozit malzemeler yapılmaktadır. Fiber elyafları, lifli olabilir veya örgü şeklinde olabilir. Sağlamlık sağlanması için ikisi birliktede kullanılabilinir. Fiber elyaflarının da kullanım yerine göre kalınlıkları vardır, 300 veya 500 gibi metrekarede ağırlıklarına göre adlandırılırlar.
Fiber yapı yapılması için, epoksi, vinil ester veya polyester reçineleri kullanılabilir. Bu üç farklı reçinenin hepsi de aynı görevi yapmalarına rağmen, ömürleri bakımından farklılık gösterir. Aynı zamanda suya dayanımları da farklıdır. Fiberglas için en sağlam ve suya dayanıklı reçine epoksi reçinesidir. Bunun arkasından vinil ester gelir. Basamağın en altında ise polyester reçinesi vardır. Hem ucuzdur hem de diğerleri gibi dayanıklı değildir.
Fiberglas liflerinin sertleşmesi ve kürlenmesi için uygun miktarda reçine kullanılmaktadır. Gereğinden fazla kullanılan reçine, malzemeyi gereksiz derecede ağır yapar. Az kullanılan reçine ise, gerekli sağlamlığı sağlayamaz.
Fiberglas üretimi sırasında iki farklı teknik uygulanabilir. Bunlardan birisi, eski tip yani babadan kalma olarak nitelendirebileceğimiz el yatırması yönetimidir. Fiberglas lifleri yüzeye yayıldıktan sonra üzerine rula veya fırça ile reçine sürülür ve kürlenmesi için beklemeye bırakılır. Bir kaç saat sonra malzeme sertleşir ve formunu yakalar.
Vakum infüzyon yönteminde ise fiberglas malzemenin üstü özel vakum torbaları ile kaplanır. Reçine, basınçlı bir makina yardımı ile fiberglas malzemeye uygulanır. Bu şekilde fiberglas malzeme son formuna ulaşır.
Fiberglasın içinde, el yatırması yönetimi sırasında hava boşlukları kalabilir, reçine düzensiz veya kalın uygulanabilir. Vakum yöntemi ile hava boşluğu kalamaz, grp yapı daha sağlam ve hafif olur. Bir çok tekne üreticisi, vakum infüsyon yöntemi pahalı bir sistem olduğu için el yatırmasını uygularlar. Ülkemizde Sirena Marine şirketi, tüm markalarında vakum infüzyon sistemini dünya standartlarında başarı ile uygulamaktadır.
Jelkot nedir?
Fiberglas malzemelerden üretilen tüm tekne ve yatların dış yüzeyleri jelkot adı verilen mazeme ile koruma altına alınır. Tüm kompozit malzemelerin en dış yüzeyi jelkot ile kaplanarak, hem yüzeyin görüntüsü güzelleştirilir hem de fiberglas malzeme suya ve güneşe karşı korunmuş olur. Tüm grp teknelerin, korozyon dirençlerini sağlan malzemeye jelkot diyebiliriz.
Jelkot, teknelerin en dış kısmına en fazla 0,5 ile 0,8 mm kalınlığında uygulanır. Yani o kadar incedir ki 1 mm’den bile daha azdır. İçlerine güneşe karşı dayanımlı olmaları için UV koruması uygulanmaktadır. İnce atılmalarının sebebi, jelkot malzemesinin fazla esnekliğe sahip olmamasıdır. Kalın tabaka olarak atılan jelkot teknenin burkulması vs. gibi hareketlerinde çatlama yapacaktır.
Fiber tekne sahipleri, tekne bakımları sırasında aslında fiberglasın değil %90 jelkotun temizliğini ve bakımını yaparlar. Çünkü en dış yüzeyde her zaman jelkot tabakası vardır.
Teknelerin dış yüzeyleri jelkot ile kaplıdır. Jelkot malzemesi, temizlik ürünleri ile kolay kolay yıpranmaz. Ancak aseton, tiner, tik bakımı için kullanılan asitler ile jelkot yüzeyler uzun süre temas ettirilirse zarar görebilir. Jelkotta renk farkı oluşabilir, parlaklıklarını kaybederler.
O yüzden marin deterjanlar veya arap sabunu ile teknelerin temizliğini yapmak en doğru yol olacaktır. Ülkemizde bir çok marinada deterjan kullanımı yasaktır. Denizlerimizin temiz kalması için aşırı ve gereksiz deterjan kullanmaktan kesinlikle kaçınılmalıdır.
Fiber malzeme, en az 3 yıl, yoğun güneşli bölgelerde kalsa bile parlaklığını kolay kolay yitirmez. O yüzden klasik temizlik malzemeleri haricinde ekstra bir temizliğe ihtiyacı olmayacaktır.
Fiberglas teknelerin üzerindeki jelkot malzemesi güneşten yanabilir. Uzun yıllar koruma yapılmamışsa matlaşma başlayabilir. Bunu engellemek için ince pasta uygulanmalı sonrasında ise koruma cilası yapmak, eski parlaklıklarının yakalanmasını sağlayacaktır.
Yeni jelkota sahip ve matlaşmayan bölgelere pasta – wax uygulaması kesinlikle yapılmamalıdır. Pasta uygulaması, ince zımpara gibidir ve jelkot yüzeylerin incelmesine sebep olur. Bazı servisler, müşterilerden bakım ücreti alabilmek için yeni teknelere bile pasta uygulaması yapmaktadır. Tekne sahibiyseniz ve yeni tekneniz varsa kesinlikle izin vermeyiniz. Belki 2 veya 4 yıl, güneş koşullarına göre, teknenizde pastaya ihtiyaç olmayabilir.
Özellikle yıl boyunca denizde bekleyen teknelerin, su altında kalan karina kısımları, deniz canlılarının saldırısı altındadır. Su altındaki jelkot ve üzerini kaplayan fiberglas yapıya zarar gelmemesi için zehirli boya uygulaması yapılır. Zehirli boya, deniz canlılarının yapışmasını nispeten azaltır Teknenin altında, yosun ve kekamozların tutunmaması için kaygan bir zemin oluşmasında yardımcı olur.
O yüzden mümkünde her yıl, fiberglas teknelerin karaya alınması ve su altı bakımlarının iyice yapılması, ömürlerinin uzamasını sağlayacaktır. Özellikle su altında kalan tüm çatlak ve kırıkların tamiri, fiberglasın içine su girmesini engelleyecektir. İçine su giren fiberglas, zamanla çürümeye ve yumuşamaya başlayacaktır. Bu da tehlikeli sonuçlar doğrabilir.
Her teknede olduğu gibi teknelerin sintinileri daima kuru kalmalıdır. Özellikle fiber teknelerde daha fazla özen gösterilmelidir. Devamlı su ile temas eden fiber yapısı, uzun yıllardan sonra kalıcı zarar görecektir. Tamiri için ciddi masraflara yol açacaktır.
• Her yıl düzenli olarak karaya alın, zehirli boyayı yenileyin ve mümkünse en az 15 gün karada bekletin. Karinadaki jelkot ve fiberglasın havalanması sağlanmış olur.
• Özellikle teknenin su ile temas eden yerlerdeki tüm çatlak ve kırıkları tamir edin. Dümenlerdak kırıkları bekletmeyin.
• Güneşin bol olduğu güney bölgelerde her yıl iki defa koruma için cila yapn. Yazın cila etkili olacaktır. Havuzluk, güverte ve bordaya. İstanbul’da yaz sezonu başındayılda bir kere de yeterli olacaktır.
• Dört yaşına kadar yeni teknelerde pasta uygulaması için iki kez düşünün. Geremedikçe pasta yapmayın veya yaptırmayın.
• Havuzluk veya güvertedei tik bölgelere zımpara yaptırmayın. Gerekirse tik temizleyiciler ile ve bol su ve keçe yardımı ile temizleyin.
• Fiberglas teknelere gerekmedikçe delik açmayıni açılan tüm delikleri uygun su geçirmez sika malzeme ile mutlaka kapatın.
• Yelkenli teknelere, yılda bir defa direk trimi için uzmanlara kontrol ettirin. Direğe çıkılsın, bağlantı yerlerine bakılsın, çarmık diplerine bağlı fiberglas ve jelkot tabakalı zeminler kontrol edilsin.
• Güverte üzerindeki jelkot stres çatlaklarını tamir edin, içlerinden su girmesini engelleyin.