Bulutların arasındaki farklı elektrik yükleri nedeniyle, birbirleriyle arasında elektrik boşalması olur. Bu elektrik boşalması sırasında kırıklardan oluşan bir ışık parlaması görülür ki buna şimşek denir. Görüntü olarak, ağacın dallarına benzer bir yapıdır. Ani bir parlamadır, flaş patlamasına benzer ve uzun süreli değildir.
Şimşek sırasında, elektrik akımı o kadar güçlüdür ki hava yalıtkan özelliğini kaybeder, hava direnci yok olur ve elektrik akımı, kendisine boşalacak bir yol açar. Aynı elektrik yüküne sahip bulutlar arasında şimşek gerçekleşmez. Bulutlardan birinin artı ve diğerinin eksi yüklü olması gereklidir.
Şimşek oluşumu sırasında, elektrik yüklerinin akışı sırasında çok sıcak plazma bir bölge oluşur ve radyasyon açığa çıkar. Aynı zamanda şimşek oluşumunda, hava delindiğinde bir ses duyulur.
Şimşek ve yıldırım oluştuğunda yani hava delindiğinde patlama sesi gibi duyulan yüksek sese gök gürültüsü denir. Şimşek sırasında, elektrik boşalması olurken, havada ani ısı değişimi olur, bu da basınç değişimini tetikler. Bu güçlü basınç değişimi, bulunduğu bölgedeki havanın ani genleşmesine neden olur. Bu ani ve hızlı genleşmesi sonucu, sonik ses dalgaları oluşur ki biz bu patlama sesi duyarız. Gök gürültüsü olarak adlandırdığımız şey budur.
Gök gürültüsü, ses hızında yol alacağı için daima şimşekten yani ışıktan sonra duyulur. Sesin hızı, normal şartlar altında, saniyede 344 metredir. Gök gürültüsünün ortalama ses süresi 5-10 saniyedir. Özellikle dağlık bölgelerde yaklaşık 30 saniye duyulan gökgürültüleri vardır.
Gök gürültüsünün bazı çeşitleri vardır;
Derinden gelen ses : Yavaşça yükselen ve derinden gelen bir gök gürültüsü duyduğumzda, uzaktan geldiği anlaşılır.
Çatırtılı gelen ses : Eğer gökgürültüsü sesi çatırtılı geliyorsa, şimşek bir çok kola ayrılmış demektir.
Şimşeğin oluştuğu bölgeden 64 kilometre uzaklıktan gök gürültüsünün duyulması mümkündür ama genellikle 15 kilometreden duyulması mümkündür. Ayrıca ende de olsa bazı durumlarda 10 kilometre mesafeden bile gök gürültüsü duyulmaz.
Yıldırım, yeryüzü ile bulutlar arasındaki elektrik boşalması sonucu oluşur. Yıldırım, bir şimşek türüdür. Bir başka değişle bulutların kendi içinde oluşan şimşeğin, bulutlar ile yeryüzü arasında oluşmasıdır. Yıldırım hareketi yani elektrik boşalması bulutlardan yeryüzüne doğru da olabilir, tam tersi de olabilir. En tehlikeli, yangınlara neden olan ve ölümlere neden olan hava hareketlerinden biridir.
Şimşek ve yıldırım saniyede 150.000 km hız ile ilerler yani ışık hızının yarısı kadar hızlıdır. O yüzden izlenmesi oldukça güçtür ve şimşek ile yıldırım neredeyse aynı anda başlar ve biter.
Dünyada, her saniye ortalama olarak 100 adet, bir günde ise 8 milyon adet yıldırım oluşmaktadır.
Yıldırım genel olarak, elektrik yükünün farklı olmasından dolayı kaynaklandığını belirtmiştik. Pozitif ve negatif elektrik yüklerinin yer değiştirmesi sonucu oluşmaktadır. Genellikle soğuk ve sıcak hava cepheleri zıt elektrik yükleri ile yüklü olurlar. Bu iki farklı sıcaklıktaki hava cephesinin elektrik yükü değişiminden şimşek, yeryüzü ile değişmesinden yıldırım oluşur. O yüzden ülkemizdeki yıldırım vakaları genellikle bahar aylarında ve yaz aylarında meydana gelir.
Yıldırımın voltaj olarak değeri 10 milyon ile 100 milyon volt arasındadır. Evlerde kullandığımız 220 Volt’un bile ölümcül tehlikeli olacağını bildiğimize göre kıyaslanması çok zordur. Yıldırımın darbe akımı ise 30.000 Amper gibi bir güçtür. Bu yüzden yıldırımın sıcaklığı 30.000 dereceye kadar ulaşır.
Yıldırım, en fazla mevsim geçişlerinde ve yaz aylarında oluşur. Çünkü sıcak ve soğuk hava cephesi çarpışması bu tür zamanlarda daha fazla olmaktadır. Mayıs – Eylül ayları arasında şimşekli gün sayısı fazladır.
Antalya, Artvin, Kastamonu, Çankırı ve Yalova bölgelerinde şimşekli gün sayısı 30’a yakındır.
Her yıl ülkemizde yaklaşık 90 kişi, yıldırım sonucu hayatın kaybetmektedir. Amerika’da ortalama 50, Kenya’da ise yılda ortalama 30 kişi hayatını kaybetmektedir. Yıldırım, genellikle açık arazide olanları, denizde sandal veya kayıkta olanları, ağaç altında bulunanlar için daha tehlikeli olabilir.
Böyle bir hava koşulunun size yaklaştığını görürseniz ,önlem almanız gereklidir.
İnsana yıldırım çarpması en çok aşağıdaki koşullarda gerçekleşir;
• Açık arazide çalışırken ve başka yükseklik yokken.
• Açık arazide cep telefonu ile konuşurken.
• Açık bir bölgede cep telefonu ile konuşurken
• Kayık veya botla gezerken, balık tutarken ve yüzerken.
• Tarla ve ağır iş makinasında çalışırken (yüksek vinç vs.)
• Açık arazide, ağaç altında yağmurdan korunmaya çalışırken.
Ses ile ışık hızının, birim zamanda farklı hızlarda hareket ettiğini biliyoruz. Ses dalgaları, saniyede 340 metre yol alabilirken, ışık saniyede 300.000 km yol alabilir yani çok hızlıdır. Bu yüzden, uzaklarda önce ışığı görmekteyiz sonra sesi duymaktayız.
Örneğin şimşeğin ışığını gördükten, 10 saniye sonra sesi geliyorsa, Size 3,4 kilometre uzaklıkta olduğunu anlayabilirsiniz. (Formül: saniye x 340 metre)
Eğer saniyeyi hesaplamak için bir saatiniz yoksa, sayıları sayarken aralarda bin rakamını söyleyebilirsiniz. Örneğin BİN 1 BİN 2 BİN 3 vs… Bu sayede saniyeye en yakın saymayı sağlarsınız.
Uluslararası Yıldırım Güvenlik Enstitüsü, eğer şimşek ışığından 25 saniye sonra sesi duyduğunuzda önlem almanız gerektiğini belirtir. Bu yaklaşık 8 kilometre mesafe anlamına gelmektedir. Bir çok yıldırım kurbanı, 5 -10 dakika önce kapalı bir yere sığınabilselerdi, korunacaklarını belirtmektedirler. O yüzden erken önlem almak çok önemlidir.
Önlem almak için ;
• Denizde bir sandaldaysanız, sahile güvenli bir yere doğru yol almaya başlayın.
• Denizde yüzüyorsanız, kapalı bir yere geçin.
• Açık arazide çalışıyorsanız, kapalı bir yer arayınız.
• Cep telefonu kullanıyorsanız, kapatınız. (bina içleri hariç)
• Ağaç altında beklemeyiniz, en yakın kapalı yere sığınınız.
• Yelkenli bir teknedeyseniz, direk ve metal bölgeleri ellemeyin.
• Evde veya iş yerinde kablolu telefonları kullanmayınız, metal su boruların vs ellemeyiniz.
• Araç içindeyseniz, metal aksamlarına temas etmeyiniz.