Rüzgar, içinde yaşadığımız havanın hareketidir. Hava da aynı su gibi moleküllerden oluşmuştur ve bir akışkan yapıya sahiptir. Havanın molekül yapısı daha dağınık ve şeffaf bir yapıya sahip olduğu için görülmesi mümkün değildir. Hava hareketi olan rüzgarı ancak hissedebiliriz ya da çevremizde yaptığı etkilerden anlayabiliriz.
Dünyayı çevreleyen atmosferdeki havanın basıncı, tüm dünya üzerinde aynı değildir. Daha rahat anlaşılması için havanın basıncını, havanın ağırlığı olarak da betimleyebiliriz. Bazı bölgelerde hava daha ağırdır, molekülleri daha yoğundur, bazı bölgelerde ise daha seyrek yapıya sahiptir, hafiftir ve moleküller arası uzaklaşmıştır.
İşte havanın basınç farkından yani ağırlık farkından dolayı rüzgar oluşmaktadır. Nasıl ağaçta durmakta olan bir elma yer çekimin etkisi ile yere düşebiliyorsa, hava da bu etki gibi basıncı az olan yerlere yani boşluklara doğru akmaya çalışacaktır. Bunun sonucunda da rüzgar oluşacaktır.
Rüzgarın, bir yönü ve hızı vardır. Rüzgarlar, her zaman aynı yönde ve aynı şiddette esmezler.
Rüzgarın oluşmasının temel sebebi sıcaklıktır. Bölgesel sıcaklık farkları rüzgarın esmesine neden olur. Havanın yapısı, rüzgarın esmesine neden olmaktadır. Soğuk olan havada birim hacimde daha çok molekül ve atom bulunur çünkü soğuk havada atomların enerjisi düşük olur, yavaş hareket ederler.
Sıcaklık arttığında, atomların hareketi hızlanırlar ve birim havada, daha az atom bulunur. Sıcaklıkla doğru orantılı olarak atomların enerjisi artar.
O yüzden sıcak hava daha hafif, soğuk hava daha ağırdır. Hafif olan hava bölgesinde yani ısınan hava yükseldiği için hava hafiflediği için alçak basınç alanı oluşur. Soğuk bölgede moleküller, ağır oldukları için çökerler ve yüksek basınç alanı yaparlar.
Rüzgar, yüksek basınçlı havanın, alçak basınçlı bölgeye doğru yaptığı hava hareketi sonucu oluşur. Bu havanın yer değiştirmesine rüzgar denir.