Dünya üzerinde yaklaşık 80 milyon ton balık, balık çiftliklerindeki havuzlarda yetiştirilerek, piyasaya sürülür. Balık yetiştiriciliği, ticari balıkçılığın önemli bir parçası haline gelmiş bir alan olmuştur. Günümüzde kirlenen denizler, iklim değişikliği, balıkların nesillerini tükenmesi ve aşırı avlanma nedeniyle denizlerde balıkların sayısı her geçen gün hızla tükenmektedir. Hatta artık yediğimiz balıkların yarısı, balık çiftliklerinde yetiştirilmektedir.
Genellikle deniz balıklarını yetiştirme amaçlı kurulan balık çiftlikleri kıyıdan bir mil açıkta, denizin ortasında bulunur. Her yerde ve denizin her koyunda balık çiftliğine izin verilmez. Balık çiftliğinin kurulması için devlet desteği olmasının yanında, bir çok özel izin alınması da gereklidir. Balık çiftlikleri, geniş büyük çelik kafesler halindedir ve derinlere doğru inerler. Suyun üzerinden en fazla 1.5 metre yüksekliği görünür. Özellikle gece seyri yapan tekneler için tehlikeli oldukları için üzerlerine kırımızı ya da sarı uyarı çakar lambalar montajlanmaktadır.
Özellikle Ege ve Akdeniz’de bulunan balık çiftliklerinin üretim kapasiteleri oldukça yükselmiş ve ihracat yapılabilecek bir hale gelmiştir. Tükiye, balık çiftliklerinde, Çipura ve Levrek üretiminde Avrupa’nın en büyükleri arasına girmiştir. Türkiye’de üretilen her dört balığın üçü, ihraç edilmektedir. O yüzden sektör önemli bir gelir kapısı haline gelmiştir.
Karaburun, Çeşme, Seferihisar, Bodrum civarında bir çok balık çiftliği bulunmakta ve balık yetiştirmektedir.
Balık çiftliklerinde yetiştirilen balıkları beslemek için denizlerde yakalanan bazı tür balıklar, yem fabrikalarına gönderilmektedir. Örneğin Hamsi gibi küçük balıkların bir kısmı balık yemi üreten fabrikalarda değerlendirilmektedir. 2015 yılında denizlerde yakalanan Hamsi’nin %58’i balık unu ve balık yağı üretimine gönderilmiştir. Gıda bakımından zengin ve ucuz bir balık olan Hamsi’nin piyasaya sürülmesi yerine balık çiftliklerine gönderilmesi, balığın pahalı olmasına ve halka yeterince inememesi anlamına gelmektedir. Hamsi, balık çiftliklerinde ihraç olarak üretilerek, daha pahalı olan balıkların bir bakıma yem kaynağı olmuştur. Bunun sonucu olarak Hamsi avcılığını artmakta ve balığın ulaşılabilir olma riski artmaktadır.
Çitliklerde üretilen Çipura ve Levrek balıklarının yemlerinin %45’i balık unu, %13’ü balık yağı ve kalan %40’ı da protein kaynakları (soya, mısır) olmaktadır. Bir kilo çiftlik balığı yetiştirmek için 1.5 kilodan fazla deniz balığının avlanması gerekmektedir.
1 kg Levrek yetiştirmek için 1.8 kg yabani balık, 1 kg Çipura yetiştirmek için 1.6 kg yabani balık avlanması gerekmektedir. Bu yüzden etobur balık yetiştiriciliğinin önüne geçilmesi çalışmaları yapılsa da diğer türlü yemler , sağlıksız olmaktadır.
Ortalama boyutta bir balık çiftliğinde günde 12-13 ton balık yemi tüketimi olur. Balık yeminin kg fiyatı yaklaşık 5 TL’dir. Bu tablodan da görüldüğü gibi balık yetiştiriciliği çok ucuz olamamaktadır.
Ülkemizde yaklaşık 10 adet balık yemi üretimi yapan büyük boyutlu tesis bulunmaktadır.
Ülkemizdeki bir çok balık çiftliği, sahilden 3-4 km açıkta yer alırlar. Bunların her birinde yaklaşık 2.500-3.500 ton balık bulunur. Sayı olarak yaklaşık 5-6 milyon adet balık anlamına gelmektedir.
Balık çiftliklerinde kullanılan yemlerin GDO içerikli olduğu, çevresinde bulunan diğer balıkların da, söz konusu bu yemler ile beslenerek sağlıksız olduğu öne sürülmektedir. Ayrıca denizlerin aşırı kirlendiği, çiftliklerin altında, balıkların dışkılarından metrelerce yükseklikte balçık oluşturduğu öne sürülüyor. Çiftlikteki balıkların çok sıkışık olduğu, hastalık olasılıklarının artmasından dolayı, antibiyotikli ilaçlar ile beslendikleri de öne sürülmektedir. Bu konularda yeterli araştırma ve veri bilgimiz olmadığı için yorum yapamıyoruz.