Rüzgarın yelkene, belirli yönlerden geliş açılarına göre yapılan tanımlamaya ve yol almaya ”seyir” denir. Yelkencilikte, genel olarak üç tip seyir vardır. Rüzgarı direkt olarak karşıdan aldığımızda yelkenlerimiz çalışamaz ve bu durumu engellemek için rüzgarı yelkene göre belirli küçük bir açıyla alarak yelkenlerimizi doldururuz. Yelkenli teknenin rüzgarın geliş yönüne göre rüzgara karşı gitme çabasına ORSA SEYRİ denir. Dünyadaki hiçbir yelkenli rüzgara karşı direkt seyredemez. Yelkenlerde basınç oluşamadığı için yelken YAPRAKLAMA yapar yani yelken bir sancak, bir iskele tarafa bayrağın dalgalanması gibi salınım hareketi yapar. Rüzgarın tekneye bordalarından (yanlarından) 90 derece açıyla vurmasına da APAZ SEYRİ denir. Apaz seyri genelde orsaya göre yelkenli teknenin daha az bayılması bakımından daha rahattır.Yelkenli tekne rüzgarı tam arkadan alarak seyir ediyorsa PUPA SEYRİ yapıyordur. Genelde halk arasında da en çok bilinen seyir türüdür. Şimdi seyirleri ayrıntılı inceleyelim.
Rüzgara karşı direkt olarak seyir yapamayan yelkenli tekneler teorik olarak rüzgarı tekneye göre 45 derecelik açılarla aldıklarında yelken üzerinde üretilen kuvvet ile hareket ederler. Bu yüzden rüzgar üzerinde olan hedefe ulaşabilmek için yelkenliler rüzgara karşı olan orsa seyri sırasında devamlı 90 derecelik dönüşler yaparak rüzgar üstüne doğru tırmanırlar. Yaptıkları bu dönüşlere TRAMOLA adı verilir ve tramola sadece orsa seyrinde ve rüzgar üstüne doğru yapılan bir dönüştür.Orsa seyrinde yelkenliler genelde rüzgarında şiddetiyle hafif yana doğru bayılarak seyir edeler. Bu yana doğru yatma ya da bayılma olarak nitelendirilen durum rüzgarın geldiği yönün aksine doğru gerçekleşir. RÜZGAR ALTINA doğru bu bayılmayı dengelemek için ekip rüzgarın yelkene geldiği yöne yani RÜZGARÜSTÜNE doğru hareketlenirler.Ayrıca yelkenli teknenin bayılmasını ve rüzgar altına doğru kaymasını engellemek için teknelerin altına SALMA denen su hattına giren bir uzantı yapılır. Bu uzantı sayesinde tekne daha dengeli ve düz olarak seyir edebilir. Salmasız bir orsa seyri hatta bir yelkenli tekne düşünülemez. Günümüzde üretilen sabit salmalı yelkenli tekneler orsa seyrinde ne kadar bayılırlarsa bayılsınlar batma durumları olağan harici durumlar dışında yoktur. Tasarımları çok gelişmiştir ve buna göre çok çeşitli salmalar üretilmiştir.
Rüzgarın tekneye 90 derece olarak yanlardan(bordalar) vurduğu seyirdir. Genelde yelkenli tekneler daha az bayılırlar ve daha dengeli giderler. Apaz seyri içinde ikiye ayrılır. Rüzgarın geldiği yöne yakın gidildiği zaman DAR APAZ, rüzgardan daha uzak yani PUPA’ya yakın seyir edildiğinde ise GENİŞ APAZ denir. Apaz da salmanın önemi orsadaki kadar yoktur. Hatta oynar salması olan tekneler akıntı ve rüzgarın durumuna göre belli ölçülerde teknenin daha hızlı gitmesi için salmayı çeker veya bırakırlar.Geniş apaz seyri ortalama bir rüzgarda en hızlı seyir olarak bilinir.Çünkü rüzgarın orsa seyrindeki gibi tekneyi bayıltıcı etkisi daha azalmıştır ve bunun sonucunda artan sürtünme kuvvetleri oluşmamaktadır sonucunda tekne tasarımına uygun bir şekilde ilerler.Gene ortalama bir rüzgarda yelkenli tekneler en iyi performansı düz, dengede oldukları zaman gösterirler. Tabiki bunda rüzgarın çok az olması gibi istisna durumlar hariç tutulmalıdır.Rüzgar çok az olduğu zaman ekip, su sürtünmesini azaltmak için ve yelkene hafif eğimli bir şekil vererek daha iyi çalışabilmesini sağlayabilmek için tekneyi hafif rüzgar altına bayıltırlar.
Pupa seyrinde rüzgar yelkenli tekneye tam arkadan gelir ve yelken içine rüzgar doldurur. Bunun sonucunda yelkenli tekne ilerler fakat pupa en yavaş seyir olarak bilinir. Tekneyi yanlatıcı etkiler oldukça azalmıştır ve salma’nın görevi orsadaki kadar olmasa da pupada da önemlidir.Salma teknenin fazla sağa,sola yalpa yapmasını engeller.Pupada dolayısıyla boyutlarına göre yatlar, bellirli ölçekte BALON YELKEN dediğimiz fazladan bir yelken daha basarlar.Bu balon sayesinde yelkenli teknede toplam yelken metrekaresi büyütülerek daha iyi rüzgar toplanır ve hız artışı hedeflenir.